Yıl bitmedi ama müzik medyası 2012'yi bitirdi. Önümüzdeki günlerde geleneksel Çekme Kaset listelerini bulacaksınız ama burada pek çok derginin gözünden kaçan iyi albümlere dikkat çekmek istedim. Yıl bitmeden bu gruplara da bir şans verin, palete birkaç renk daha eklensin.
Dana Falconberry - Leelanau
Michigan'lı şarkıyazarı Dana Falconberry bir süredir albümler yayınlıyor ama benim de radarıma ancak "Leelanau" ile girdi. İyi ki de öyle oldu, Sufjan Stevens'ın yakalayıcı melodi avcılığını Joanna Newsom'ın deneyci yanı (ve keskin vokalleri) ile birleştiren müthiş bir ozanla tanışmış oldum.
Echo Lake - Wild Peace
Albümünün yayınlandığı günlerde 25 yaşındaki davulcusu Peter Hayes'i bir kalp hastalığına kurban veren bir grup Echo Lake. Aslında "Wild Peace"in böyle ekstra bir doz hüzne ihtiyacı yok. Grubun narin gitar melodileriyle ördüğü ve Linda Jarvis'in atmosferin içine gömülü vokalleriyle oluşturduğu dream pop melodileri zaten gereken etkiyi sağlıyor. Türün klişelerinden çok uzak kalmasa da tertemiz albüm, keşfedilesi grup.
Foxygen - Take The Kids Off Broadway
Üyelerinin ikisi de henüz 22 yaşında olan Brooklyn'li bir grup Foxygen. Yaşlarını göstermiyorlar, çünkü 1960'ların rock'n'roll'una gönderme yapan bir müzikleri var. Yaşlarını gösteriyorlar çünkü bu etkilenimleri 2000'lerin eklektizmine yakışır şekilde ve korkusuz bir gençlik enerjisiyle yoğuruyorlar. Ariel Pink'in daha temizi, MGMT'ın daha pop'u olarak düşünebileceğiniz bir psych-pop yapıyorlar. Ve daha da büyüyecekler.
The Helio Sequence - Negotiations
Bu listedeki grupların çoğunluğunun aksine Seattle'lı The Helio Sequence yeni bir ekip değil. Ancak bilinmezlik örtüsünü yırtıp atamadılar henüz. "Negotiations" grubun bir önceki işi "Keep Your Eyes Ahead"in synth destekli indie pop/rock'ına göre daha fazla 1980'lere dokunuyor. Mid-tempo ballad'lar, synth'lerle derinleştirilmiş bir atmosfer ve yakalayıcı vokal melodileriyle "Seven" dönemi James'i anımsatan çok iyi bir albüm "Negotiations" - özellikle benim gibi bir James hayranı için.
Hundred Waters - Hundred Waters
Gainesville, Florida'lı Hundred Waters beş kişilik bir electronic/indie pop grubu. Ancak kategorizasyon yanıltıcı olabilir çünkü albümü "Sonnet" gibi bir folk şarkısıyla açıyorlar, sonra "Me & Anodyne" gibi elektronik soslu bir indie pop işi çıkartıyor, üzerine de "Caverns" gibi Björk tarzı atmosferik bir parçaya geçebiliyorlar. Geçişler ilk etapta yadırgatıcı olsa da tanışmanın fayda olduğu bir topluluk.
Lawrence Arabia - The Sparrow
Yeni Zelandalı müzisyen James Milne, yumuşak melodilerini çok ince çalışılmış yaylılarla ördüğü şık bir chamber pop yapıyor. Ama orkestrasyonun kullanımı ona 60'lar sonu/70'ler başı şarkıyazarlarının yanına yaklaştırıyor. "Lick Your Wounds"ta "Forever Changes" dönemi Love'ın değdiği yerlere uzanıyor, "Artık böyle müzik yapmıyorlar" dedirtiyor.
Lord Huron - Lonesome Dreams
Biraz Fleet Foxes'ın göğe tırmanan armonileriyle bezeli folku, biraz Bon Iver'in ılık melodileri. Los Angeles'lı grup Lord Huron'ın ilk albümü bunu ve daha fazlasını içeriyor: Ben Schneider'ın vokalinde geçmişin hüznünü, melodilerinde ise insanın içine dokunan melankoliyi bulmanız gibi.
Seapony - Falling
Best Coast vokalisti Bethany Cosentino California'lı değil de Seattle'lı olsa herhalde böyle bir şey yapardı. Kuzeyin hüznünün çöktüğü bir surf pop albümü "Falling." Üçlünün ikinci albümü Jenny Weidl'ın vokallerinin kaydediliş tarzıyla dream pop'a, Johnny Marr'dan etkilenmiş görünen gitar işçiliğiyle de indie rock'a kayıyor. İçinde bir tatlı hüzün barındıran şeker şarkılarıyla akıp gidiyor albüm.
Sera Cahoone - Deer Creek Canyon
Seattle'lı olmak ve Sub Pop'tan albüm çıkartmak denince kafada canlanabilecek grunge çağrışımlarını unutun, Sera Cahoone akustikten şaşmayan bir ozan. Seattle çevresinde pek çok grupta çalmış ve pek çok isimle turlamış olmasına rağmen halen hak ettiği ilgiyi görmüş değil. Amerikan kırsalının kokusunu içine çekebileceğiniz "Deer Creek Canyon" Cahoone için kapıyı daha da açsa keşke.
Taken By Trees - Other Worlds
Victoria Bergsman'ı ya The Concretes solisti, ya da Peter Björn & John'un ıslıklı şarkısındaki vokalist olarak bilirsiniz. Artık Taken By Trees olarak da bilin. Bergsman'ın Hawaii'de geçirdiği zamanlardan ilham alan, tüy gibi gitarları ve su gibi akan altyapılarıyla kendini sıkmadan dinleten "Other Worlds" tam bir "keyif" albümü.
Tanlines - Mixed Emotions
Artık 1980'ler vurgulu pop müzik yapmanın orijinal bir halinin kalmadığı günlerde Amerikalı ikili synth-pop'un altın günlerinden kalma bir iş çıkartmış. Hurts gibi türün çok daha popüler isimlerinin hayal bile edemeyeceği kalitede bir şarkıyazımı, müthiş hook'lar var "Mixed Emotions"ta.
Waxahatchee - American Weekend
New York'lu şarkıyazarı Katie Crutchfield neredeyse sadece gitar ve vokal içeren yalın bir set-up'la kendi başına kaydetmiş "American Weekend"i. Sanki bir odada çalınırken küçücük bir kayıt cihazıyla yakalanmış, ya da 40 yıllık bantlarla yeni günışığına çıkmış gibi tınlıyor Waxahatchee'nin müziği. Ama onu özel yapan eski görünümü değil, samimiyeti ve sıcaklığı.
Dana Falconberry - Leelanau
Michigan'lı şarkıyazarı Dana Falconberry bir süredir albümler yayınlıyor ama benim de radarıma ancak "Leelanau" ile girdi. İyi ki de öyle oldu, Sufjan Stevens'ın yakalayıcı melodi avcılığını Joanna Newsom'ın deneyci yanı (ve keskin vokalleri) ile birleştiren müthiş bir ozanla tanışmış oldum.
Echo Lake - Wild Peace
Albümünün yayınlandığı günlerde 25 yaşındaki davulcusu Peter Hayes'i bir kalp hastalığına kurban veren bir grup Echo Lake. Aslında "Wild Peace"in böyle ekstra bir doz hüzne ihtiyacı yok. Grubun narin gitar melodileriyle ördüğü ve Linda Jarvis'in atmosferin içine gömülü vokalleriyle oluşturduğu dream pop melodileri zaten gereken etkiyi sağlıyor. Türün klişelerinden çok uzak kalmasa da tertemiz albüm, keşfedilesi grup.
Foxygen - Take The Kids Off Broadway
Üyelerinin ikisi de henüz 22 yaşında olan Brooklyn'li bir grup Foxygen. Yaşlarını göstermiyorlar, çünkü 1960'ların rock'n'roll'una gönderme yapan bir müzikleri var. Yaşlarını gösteriyorlar çünkü bu etkilenimleri 2000'lerin eklektizmine yakışır şekilde ve korkusuz bir gençlik enerjisiyle yoğuruyorlar. Ariel Pink'in daha temizi, MGMT'ın daha pop'u olarak düşünebileceğiniz bir psych-pop yapıyorlar. Ve daha da büyüyecekler.
The Helio Sequence - Negotiations
Bu listedeki grupların çoğunluğunun aksine Seattle'lı The Helio Sequence yeni bir ekip değil. Ancak bilinmezlik örtüsünü yırtıp atamadılar henüz. "Negotiations" grubun bir önceki işi "Keep Your Eyes Ahead"in synth destekli indie pop/rock'ına göre daha fazla 1980'lere dokunuyor. Mid-tempo ballad'lar, synth'lerle derinleştirilmiş bir atmosfer ve yakalayıcı vokal melodileriyle "Seven" dönemi James'i anımsatan çok iyi bir albüm "Negotiations" - özellikle benim gibi bir James hayranı için.
Hundred Waters - Hundred Waters
Gainesville, Florida'lı Hundred Waters beş kişilik bir electronic/indie pop grubu. Ancak kategorizasyon yanıltıcı olabilir çünkü albümü "Sonnet" gibi bir folk şarkısıyla açıyorlar, sonra "Me & Anodyne" gibi elektronik soslu bir indie pop işi çıkartıyor, üzerine de "Caverns" gibi Björk tarzı atmosferik bir parçaya geçebiliyorlar. Geçişler ilk etapta yadırgatıcı olsa da tanışmanın fayda olduğu bir topluluk.
Lawrence Arabia - The Sparrow
Yeni Zelandalı müzisyen James Milne, yumuşak melodilerini çok ince çalışılmış yaylılarla ördüğü şık bir chamber pop yapıyor. Ama orkestrasyonun kullanımı ona 60'lar sonu/70'ler başı şarkıyazarlarının yanına yaklaştırıyor. "Lick Your Wounds"ta "Forever Changes" dönemi Love'ın değdiği yerlere uzanıyor, "Artık böyle müzik yapmıyorlar" dedirtiyor.
Lord Huron - Lonesome Dreams
Biraz Fleet Foxes'ın göğe tırmanan armonileriyle bezeli folku, biraz Bon Iver'in ılık melodileri. Los Angeles'lı grup Lord Huron'ın ilk albümü bunu ve daha fazlasını içeriyor: Ben Schneider'ın vokalinde geçmişin hüznünü, melodilerinde ise insanın içine dokunan melankoliyi bulmanız gibi.
Seapony - Falling
Best Coast vokalisti Bethany Cosentino California'lı değil de Seattle'lı olsa herhalde böyle bir şey yapardı. Kuzeyin hüznünün çöktüğü bir surf pop albümü "Falling." Üçlünün ikinci albümü Jenny Weidl'ın vokallerinin kaydediliş tarzıyla dream pop'a, Johnny Marr'dan etkilenmiş görünen gitar işçiliğiyle de indie rock'a kayıyor. İçinde bir tatlı hüzün barındıran şeker şarkılarıyla akıp gidiyor albüm.
Sera Cahoone - Deer Creek Canyon
Seattle'lı olmak ve Sub Pop'tan albüm çıkartmak denince kafada canlanabilecek grunge çağrışımlarını unutun, Sera Cahoone akustikten şaşmayan bir ozan. Seattle çevresinde pek çok grupta çalmış ve pek çok isimle turlamış olmasına rağmen halen hak ettiği ilgiyi görmüş değil. Amerikan kırsalının kokusunu içine çekebileceğiniz "Deer Creek Canyon" Cahoone için kapıyı daha da açsa keşke.
Taken By Trees - Other Worlds
Victoria Bergsman'ı ya The Concretes solisti, ya da Peter Björn & John'un ıslıklı şarkısındaki vokalist olarak bilirsiniz. Artık Taken By Trees olarak da bilin. Bergsman'ın Hawaii'de geçirdiği zamanlardan ilham alan, tüy gibi gitarları ve su gibi akan altyapılarıyla kendini sıkmadan dinleten "Other Worlds" tam bir "keyif" albümü.
Tanlines - Mixed Emotions
Artık 1980'ler vurgulu pop müzik yapmanın orijinal bir halinin kalmadığı günlerde Amerikalı ikili synth-pop'un altın günlerinden kalma bir iş çıkartmış. Hurts gibi türün çok daha popüler isimlerinin hayal bile edemeyeceği kalitede bir şarkıyazımı, müthiş hook'lar var "Mixed Emotions"ta.
Waxahatchee - American Weekend
New York'lu şarkıyazarı Katie Crutchfield neredeyse sadece gitar ve vokal içeren yalın bir set-up'la kendi başına kaydetmiş "American Weekend"i. Sanki bir odada çalınırken küçücük bir kayıt cihazıyla yakalanmış, ya da 40 yıllık bantlarla yeni günışığına çıkmış gibi tınlıyor Waxahatchee'nin müziği. Ama onu özel yapan eski görünümü değil, samimiyeti ve sıcaklığı.