the stone roses boşanması gerçekleştiğinde çocuklar da paylaşıldı tabii. manchester efsanesinin inceliği john squire'da kaldı olabilir ama delikanlılığı (manchester ağzıyla swagger'ı) ian brown'la yaşamaya devam ediyor.
...üstadın son albümü "my way" harika bir şarkıyla, "stellify"la açılıyor. ian brown'ın son yıllarda izlediği yolu özetleyen bir şarkı: minimal melodiyle adeta rap'e yaklaşan bir hava ve ister istemez insanda kolu bacağı kafayı popoyu oynattıran bir groove. "marathon man" ve "own brain" gibiler de ortaya koyuyorlar bu çizgiyi. önceki ian brown işlerinden ayrılan nokta ise orkestrasyonun sonunu synth'lerin alması. ama "in the year 2525"ta üflemelilerle yakalanan eşsiz atmosferi de unutmamak lazım. geçen aylarda radyo eksen sayesinde fark ettiğim nefis bir şarkı bu, bir fütürizm klasiği (şu an dinleyince retro-fütürizm oluyor tabii). zager and evans'ın orijinal versiyonu da bir acayip ama ian brown kendi dokunuşunu katmış şarkıya.
...albümün yılıdızı ise "always remember me." en derinden gelen sesiyle başlıyor brown şarkıya, ağır ağır yükselen atmosferle birlikte etkileyici bir yoğunluğa erişiyor. motown ruhuna sahip "so high"a da dikkat.
..."my way" iyi bir albüm, ian brown'ın denemekten sıkılmadığını gösteren bir kayıt. yalnız her şey bir yana, feci kötü bir kapağı var.
Albümü dinledim, fena bir albüm değil ancak ciddi yorumlar yapacak kadar uzun süre dinlediğimi de düşünmüyorum. Katıldığım konu ise şu, albümün gerçekten kabus gibi bir kapağı var.
ReplyDelete