Tuesday, October 6, 2009

2009 güncelleme #4: Kasabian - West Ryder Pauper Lunatic Asylum

beşiktaş'ın başkanı bir grup adam tutup kendisini protesto edenleri dövdürmeye başlamadan birkaç hafta önceydi. manchester united maçından önce inönü stadyumunda kasabian şarkısı "underdog" çalındı. parça sonuna gelmeden önce kesildi ama hala çok inandığım bir tür olan stadyum rock'ın nasıl bir şey olduğunu tam da ideal yerinde görmek etkileyiciydi.
...
"underdog," kasabian'ın üçüncü albümü "west ryder pauper lunatic asylum"ın açılış şarkısı. bir rock'n'roll klişesi sayılabilecek riff'ine rağmen muhteşem bir enerjisi var. yine de albümün geri kalanını düşününce yanıltıcı bir şarkı bu. zira kasabian'ın bu albümde yapmaya çalıştığı şey stadyum rock değil. defalarca benzetildikleri, hatta noel gallagher'ın ayrılığından sonra yüksek sesle tahtına talip oldukları oasis benzeri bir müzik de değil. vokalist tom meighan'ın (ingilizlerin "swagger" dedikleri) "delikanlı" tavırları grubu oasis benzeri lad rock çizgisine yaklaştırıyor ama ellerinde serge pizzorno gibi bir adam varken bu mümkün görünmüyor.
...
hem gitaristlik, hem de yarı zamanlı prodüktörlük görevlerini üstlenen pizzorno, kafayı enteresan sound'lara takmış bir adam. kasabian'ı "yeni oasis" yarışmasında diğerlerinden ayıran şey de o. çünkü kafası kazınmış, günde 8 pint'tan aşağı bira içmeyen göbekli ingilizleri oasis gibi tavlayamayacak bir müzik yapıyorlar. onlar oasis'ten çok primal scream yolunda gidiyorlar bu anlamda. dan the automator'ın katkılarıyla baş döndürücü bir zenginliğe ulaşıyor albümün ses yelpazesi. "where did all the love go?" mesela, solcu bir örgüt tarafından rehin alınmış bir boney m şarkısı gibi. "fire" patlamalarına kadar sakince ilerleyen bir western şarkısı. "west ryder silver bullet" rosario dawson'ın varlığıyla 90'lar tarantino filmlerinden birisinde arkada çalan tekinsiz şarkılar hissini veriyor. toprak altından ilerliyormuşçasına derinden gelen gitar groove'uyla "vlad the impaler" da ayrı dikkat çekici bir şarkı.
...
kasabian ikinci albümü "empire"da oasis olma sevdasına kendisini fazla kaptırmıştı. "başkası olma kendin ol, böyle çok daha güzelsin" düsturunu çok geç olmadan hatırlamış olmaları sevindirici.

1 comment:

  1. bu adamların dans rock'a daha yakın durmaları gerekiyor kesinlikle, electroclash yapsalar tadından yenmeyecek belki de. ben de albümü çok beğenenlerdenim, su gibi akıyor maşallah.

    ReplyDelete