Saturday, October 9, 2010

Java Rockin'land - Smashing Pumpkins Konseri


Evet, Endonezya'daki ilk konserime gittim dün gece..

Utanarak söylüyorum, Smashing Pumpkins'in hiçbir albümünü tamemen dinlemişliğim yok şimdiye kadar.. Belli başlı şarkılarını bilirim, ama ismen sadece 1979 ve Tonight Tonight kalmış aklımda.. Ama "iyi grup" olduklarını bilmişimdir hep.. İşte bu yüzden Java Rockin'land festivalini ve Smashing Pumpkins'i duyduğumda "kesin gitmeliyim" dedim, hem canlı performansının çok iyi olduğunu tahmin ettiğim ihtiyar Billy Corgan'ı canlı canlı izlemek, hem de Endonezya gençliği ile birlikte kısa da olsa festival deneyimi yaşamak için..


Amerikalı diplomat arkadaşım Manuel* ile birlikte konser alanına gittiğimizde başta biraz şaşırdık, zira Pumpkins 20 dakika sonra sahne alacaktı ve ana sahnenin önünde neredeyse kimse yoktu.. Ama inanılmaz bir hızla binlerce Endonezyalı genç bir anda doldurdu alanı.. Grup tam da programda belirtildiği gibi 23.00'da çıktı sahneye, 00.00'da da gittiler.. Bis yapmadılar.. Herkes ümidi kesip dağılırken biz biraz daha bekledik, ama gerçekten de bitmişti konser.. Üzücü, çünkü biraz daha uzasa hayatımdaki en iyi konser performanslarından biri olabilirdi benim için.. Müzik ve Corgan'ın enerjisi gerçekten müthişti, ama en önemlisi lise yıllarımdan aşina olduğum o Pumpkins görselliğini doya doya yaşamamdı.. 90'lardaki kadrodan geriye pek bir şey kalmamıştı ama grubu sahnede izlemek yine de çok heyecan vericiydi.. Çok sevdiğim Tonight, Tonight'ı hakkıyla çaldırlar (videosu aşağıda), ama 1979 gelmedi bir türlü.. Grup demişken, yeni basçı (sonradan adının Nicole Fiorentino olduğunu öğrendim) herkesi - en azından beni ve Manuel'i - kendine hayran bıraktı.. Bu duruşu ve güzelliği takdir ediyor, Allah sahibine bağışlasın diyoruz..


Birkaç söz de Endonezyalı gençler hakkında.. İnsanlar sanki biraz fazla sakindi.. Bunda sıcağın etkisi de olmuş olabilir.. Konser alanı denize epey yakın olmasına rağmen Cakarta'nın klasik özelliği olan aşırı nem yüzünden kan ter içinde kalmıştık hemen.. Neyse ki imdadımıza Calsberg biralar yetişti, hararetimizi aldı az da olsa.. Sakin dedim gerçi ama yer yer coşmalar ve şarkılara eşlik etmeler oldu tabi ki.. Endonezya'nın alternatif insanlarıyla ilk karşılaşmam da böylece gerçekleşmiş oldu.. Manuel de sıkı fan çıktı bu arada, her şarkıya eşlik etti.. Bir sonraki konsere yine birlikte gitmek üzere sözleştik..

Endonezyalı gençler ve ben..

*(Evet, henüz 9 gündür buradayım ve hemen arkadaş yapıp konserlere gitmeye başladım işte.. şanslıyım aslında, gittiğim ilk resepsiyonda tanıştım Manuel'le, gayet kafa bir adam, müzik ve sinema zevklerimiz de uyuşuyor epey.. The National'ı duymamış ama, haşladım hemen..)

No comments:

Post a Comment