tv on the radio'nun lideri dave sitek'i severim. sadece çok iyi bir grubun beyni olduğu için değil, herkesin eskilere öykünerek müzik yaptığı bir dönemde yepyeni seslerin peşine düşen, her daim "ilerici" bir adam olduğu için. bir de, imzasını attığı albümlerin neredeyse tamamının kalburüstü işler olması gerçeği de var. tesadüf olmamalı...
sitek'in ilk solo işi, maximum balloon adıyla çıktı. her şarkıda farklı bir vokalist var, dolayısıyla albüm indie işi "supernatural" ya da "slash" sayılabilir. tv on the radio'dan sadık dostlar kyp malone ve tunde adebimpe iki şarkıda vokaldeler mesela, hiç sürpriz değil. karen o'nun söylediği "communion" mutlaka çok ilgi çekecektir, iyi de bir şarkı, ama holly miranda'lı "the lesson" tek kelimeyle nefis bir şarkı.
...
ama albümün yıldızları mikrofonun arkasındakiler değil, prodüksiyon masasının başındaki adam. tv on the radio'daki gibi, yine el değmemiş seslerin, kulaklarda pelesenk olmamış, deja vu yaratmayacak tonların peşinde. açılış şarkısı "groove me"deki 80'ler efekti kısa sürede zamana ait, taze bir hisse dönüşüveriyor mesela. benim gibi sound delisi olmayan bir adama bile "ne güzel beat tonları var" dedirtti bu groove dostu albüm. ama albümün zirvesi "tiger" denen olağanüstü dans şarkısı. daha önce hiç duymadığım dragons of zynth vokalisti aku orraca-tetteh çok başarılı. herhalde bu yılın en güzel dans parçası da olabilir. "maximum balloon" da bu yıl dans etmek için en ideal kayıtlardan birisi. doğrudan doğruya bir dans müzik albümü olmasa da.
No comments:
Post a Comment