atmosferini ağır ağır örmektense tokat gibi başlamayı seçen, ilk dört-beş şarkısının her birinin diğerinden güzel olduğu albümleri sever misiniz? o zaman "lifes rich pageant" (1986) sizin kaleminiz.
...
r.e.m.'in yaptığı açılış şarkılarının en güzellerinden birisiyle, "begin the begin"in kromatik riff'leriyle açılıyor albüm. salvo "these days"le sürüyor, ki bu şarkıda da stipe'ın en güzel dizelerinden birkaçı saklı, "genciz biz, yıllara rağmen (...) umuduz biz, bu zamanlara rağmen" diye giden nakaratında. ve sonrasında en içe işleyen r.e.m. şarkıları listemde "sweetness follows" ve "country feedback" ile çekişen bir parça geliyor, "fall on me." aslında çevreci temaları olsa da bir çocuğun göğe, dünyaya yakarışı olarak okumayı tercih ettiğim sözleriyle, hiç nazlanmadan kendi zirvesine çabucak çıkarak hem huzurlu, hem de hüzünlü, üç dakika olmadan da bitiveren bir şarkı bu. sanki beş yıl sonrasının "out of time" havasının habercisi olan "cuyahoga" ve yine bir enerji patlaması şeklinde başlayıp biten "hyena" derken albüm yarısına geliyor neredeyse. tam ortada ise "underneath the bunker" var, surf rock etkili bir şarkı, ve r.e.m.'den duymaya bayıldığım "tuhaf şarkı" ekolünün en keyifli örneklerinden.
...
kabul ediyorum, albümün geri kalanı bu ilk yarı kadar parlak değil. "i believe" gerçekten güzel, "just a touch" hammond'larına ve nefis enerjisine karşın albümün diğer gaz şarkılarına göre bir adım geride kalıyor, "superman" ise kapanışta bir tat olsun diye bulunan bir cover gibi. "what if we give it away," "the flowers of guatemala" ve "swan swan h" de az güzel değiller, sadece "lifes rich pageant"ın ilk 15 dakikasının görkeminin yeri ayrı, belirtmeye çalıştığım o sadece.
...
tam bir konser albümü bu, r.e.m. için ta "green"e kadar uzayacak yolun ilk adımlarından birisi. "accelerate" eleştirilerinde bu albüme referans yapılması da doğal, son turnelerinde "these days" ve "begin the begin"in setlistlere daha sık girmesi de. nedense peter buck'ın bu albümü çok sevdiğini düşünüyorum, özellikle albümün ilk yarısındaki performansı kendisini mutlu etmiş olmalı. ama tek o değil, "lifes rich pageant" birlikte zaman geçirmekten, müzik yapmaktan hoşlanan bir grubun işi. kayıtlarda epeyi azdıklarına şüphe yok. itiraf etmem gerekiyor ki benim için durum böyle en azından. "lifes rich pageant," tüm o zaferlerle dolu r.e.m. katalogu içinde benim en sevdiklerim arasında. bariz üstünlükleri bulunan bir iki albümü dışarıda tutsam en tepeye bile koyabilirim. muhtemelen 1986 yılında amerika'da bir üniversite öğrencisi olsaydım ancak bu kadar sevebilirdim bu albümü!
...
ve albüm kapağındaki, ismindeki r.e.m.'likler: "begin the begin"in ilk şarkı olması dışında kapaktaki sıralamanın neredeyse hiç tutmaması, "superman"in bulunmaması, "swan swan h" ismi... "hummingbird" yazmaya üşendiler galiba! ha, bir de her zamanki apostrof kullanmama hadisesi var. "michael bakmış, isminde apostrof olan büyük bir rock albümü yok," diyordu buck. e "sgt. pepper's lonely hearts club band" ne oluyor o zaman canlar?
No comments:
Post a Comment