cumartesi akşamı çetin evlendi.. selminle..
üniversitenin ilk yıllarında, rutin alkol-müzik-dertleşme gecelerimiz genelde aynı odada, hatta bazen aynı kanepede uzanıp çakırkeyif bünyelerimizi uykuya teslim etmeden önce yaptığımız uzun muhabbetlerle biterdi.. fon müziğinin ağırlıkla smiths, morrissey ve cure'dan ibaret olduğu yıllarda, hayata daimi bir iç sıkıntısıyla bakan iki adam o saatlerde ne konuşursa onları konuşuyorduk işte.. o kadar hemfikirdik ki her şeyde.. birçok konu vardı, sinema, okul, arkadaşlar, fakirlik, müzik, milliyetçilik, dünyanın hali, kapitalizm.. ama şimdi bakınca daha iyi görüyorum ki, "aşk"tı etrafında dönüp durduğumuz tema.. sürekli orada olan, hiçbir yere kıpırdamayan, favori muhabbet kaynağımız.. genelde dertliydik aşktan yana, bazen yüzümüz gülse de.. ama mutlu olduğumuz zamanlarda bile sanki hep bir eksiklik vardı.. o yüzden tombul efesli gece muhabbetlerimiz azalsa da hiç bitmedi üniversite yılları boyunca..
sonra, üniversitesel yollarımızın ayrıldığı 2006 yazı bitmeye yüz tutarken çetin selminle tanıştı.. uzun ve meşakatli uğraşların ardından da selminin gönlünü çelmeyi başardı.. neredeyse 4 yıl geçmiş üzerinden.. ben master'a gittim, yılbaşı tatili için istanbula döndüğümde selmin yılbaşını onun evinde kutlamayı teklif etti.. sanırım o gece netlik kazandı bazı şeyler.. dün gibi hatırlıyorum her şeyi, garip bir akşamdı, ama galiba çetinin hayatının en güzel akşamlarından biriydi.. o gün bugündür birlikteler işte.. arada selmin ingiltereye gitti, bir sene ayrı kaldılar.. kolay değildi ikisi için de.. ben ankaraya taşındım, eskisi kadar sık görüşemez olduk ama hiçbir fırsatı da kaçırmadık.. evlilik fikrini uzun zamandır biliyordum ama çetin selmine teklif edene kadar tam da anlayamamıştım sanırım.. haziranda söz-nişan oldu, gidemedim.. sanırım en büyük pişmanlıklarımdan biri olacak orda olmamak.. zira düğün tarihi de belliydi az çok ve benim o tarihlerde endonezyada olacağım kesindi.. ve evet, düğüne de katılamadım.. tesellim var tabi ki, cumartesi günü burada olacak taze evliler.. balide müthiş bir balayının ardından kaotik cakartada bekliyor olacağım kendilerini.
işte o gecelerde konuştuğumuz aşkı sonunda buldu çetin.. o zamanlar aklımızın ucundan bile geçmeyen evlilik konusunda bir an bile tereddüt etmedi selminleyken.. içindeki şeytanları bir bir kovdu, en sevimlilerini bile.. gün gelir de yine kafamızı yastığa koyup uyumadan önce muhabbet eder miyiz bilmiyorum.. muhtemelen ederiz.. ve umarım yine aşktan konuşuruz.. ama artık farklı bir şekilde tabi ki.. daha huzurlu, daha rahat..
muhteşem altılıdan geriye onur ve ben kaldık işte.. evlenme sırası nasıl olur diye geyik yapıyorduk son sınıfta bol bol.. mustafa ve sonra da sarp az çok bekleniyordu ama görkem ve çetininki çok hızlı geldi sanki.. ama değil aslında, 4 yıl olmuş.. en yakın arkadaşlarının bir bir evlenmesi bir yandan garip, bir yandan normal tabi ki.. çetinin evlenmesi fikrine alışmam zaman alacak muhtemelen, ama hayat benim alışmamı beklemiyor işte..
muhteşem bir şey sonuçta bu.. istanbulda tatlı bir ev, güzel bir iş, mutlu, huzulu bir yaşam onları bekliyor olacak döndüklerinde.. en güzeli de, artık hiç ayrı kalmayacaklar..
seviyorum sizi arkadaşlar.. her şeyin en güzeli sizinle olsun..
No comments:
Post a Comment