bir roland emmerich filmi izlerken genelgeçer film beğenme kriterlerini bir kenara bırakmak gerekiyor. eğer klişelere boğulmayan bir olay örgüsü, sağlam altmetin, politik olarak düzeyli ve amerikan aşkı sunmayan bir film izlemek istiyorsanız adresiniz bu adamın filmleri değil. "2012"yi böyle izlemek gerekiyor. zira emmerich parlak bir yönetmen olsa 2012'nin felaketlerini çevresel-politik altmetinlere dayandırabilir (danny boyle!), bireysel öykülerden içe dokunacak detaylar çıkartabilir (spielberg!). emmerich'in ise asla böyle bir derdi yok. koltuğunuza yaslanın ve dünyanın yok oluşunu izleyin.
...
sadece bu gözle izlendiğinde dahi "2012" tam bir başarı değil. filmin klişelerine falan girecek değilim, ama tabiri caizse "felaket pornosu" izlemek için kurulanları tam olarak tatmin ettiğini söylemek zor. ilk 45 dakikada taş üstünde taş kalmaması ne kadar görkemli ve muhteşemse, sonraki bölümde aksiyonun azalması, filmin uzayan süresiyle birleşince o kadar can sıkıcı hale geliyor. sonlara doğru karşılaşılan problemin son derece cılız olması da filmi vasatlaştırıyor. elinde böylesi imkan olan bir yönetmenin neden filminde izleyeni felakete doyurmadığını merak ettim.
...
bardağın dolu tarafına bakarsak woody harrelson'ın oynadığı charlie frost karakteri, ilk yarıdaki heyecanı ve yine de sonlara doğru gelen patlamaları sayalım, bunlar sayesinde film kendini kurtarıyor. mısır tüketicisi bir film için beklentiler bunlarsa, onları karşılıyor. bende karşıladı...
...
ahbaplarım fılmlerle ilgili yazılarınızı gayet tatmin edici buldugumdan benzer fikirlere sahip olmamızdan dolayı newmoon ıkınızden birinin izleyip yormasını hatta filmler ilgili alet edevatlarınızı artırmınızı affınıza sıgınarak isterim.
ReplyDeletemüşteri mennuniyeti önemli tabi=)