Monday, June 22, 2009

efes pilsen one love 8

ilk gününü kaçırmıştım efes pilsen one love'ın, ama sadece akşamında da olsa ikinci güne katıldım. klaxons, m83 ve tricky'nin iyi olduğunu duydum farklı yerlerden, ama cumartesi santralistanbul boşmuş. pazar ise inanılmazdı. one love tarihinin moby konseriyle beraber belki de en kalabalık günüydü (parkorman'la santralistanbul'u kıyaslamak zor gerçi). cumartesi pazara göre çok daha prezentabl bir gün olmasına rağmen bu kalabalığın açıklaması röyksopp'tu. evet, bu norveçli elemanlar gerçekten çok seviliyorlar türkiye'de.
...
insanlar aradıklarını buldular mı bilmiyorum. dans etmek isteyene de, arkalara geçip chill out kafası yaşamak isteyenlere de istediklerini verdiler. "remind me," "poor leno" ve "what else is there?"in gördüğü ilgi de etkileyiciydi, ama yine de grubun sahnesinin daha etkileyici olması gerektiğini düşünüyordum. klipleri bu kadar yaratıcı bir grubun ışıklandırmada bile bu kadar zayıf olmasını yadırgadım. sahne eksikliğini kapatan anneli drecker oldu elbette. taa 2002'de a-ha'nın "lifelines"ında morten harket ile yaptığı "turn the lights down" düetinden beri takipçisiyim, sahnede albümden bile etkileyiciydi.
...
starsailor enteresan bir grup. aynı yolun yolcuları gibi göründükleri coldplay aldı yürüdü zaten, kendilerinden sonra parlayan snow patrol ile keane de yıldızlığın sefasını sürüyorlar ama bu çocuklar mütevazılıklarının ve ikinci-üçüncü albümleri civarında attıkları bir iki adımın cezasını çektiler sanki. "love is here" sonrası onlar için limit gökyüzüydü sanki. h2000'de onlarla yaptığım bir röportajı hatırlıyorum. "2000'lerin en parlak ilk albümlerinden birisini yaptınız" dediğimde utanarak gülümseyip teşekkür etmişlerdi. ikinci albümde phil spector'la çalıştılar, iyi de şarkıları vardı, ama olmadı işte. birden rüzgar değişti, "uncool" oldular. hala geri dönmeye çalışıyorlar.
...
türkiye için durum daha da farklı. nedense izleyicimiz starsailor konusunda fazla şımardı. daha vasat gruplara gösterilen ihtimam onlara gösterilmiyor sanki. gerçi "alcoholic"teki vokal katılımı iyiydi, ama genel olarak geyik yapılan ve arada sahneye bakılan bir konser olarak görüldü gibi. neyse, bu da james walsh ve tayfasının bileceği iş.
...
bu yıl en güzel line-up'larından birisine sahipti one love, özellikle önceki yıl yarattıkları ufak hayal kırıklığını unutturdular. peter gabriel'dan moby'ye, manu chao'dan morrissey'e, beastie boys'dan black eyed peas'e kadar onlarca harika gece yaşattıkları istanbul'un bu festivale ihtiyacı var çünkü.

No comments:

Post a Comment