sinema ödüllerine duyduğum mantıkdışı merakın aksine, müzik ödülleri hiçbir zaman o kadar da çok cezbetmedi. bunun sebebini gerçekten bilemiyorum. sinemada ödüllerin daha makul dağıtılması mı acaba? o çok burun kıvrılan oscar'ların bile günde arada bir doğruyu göstermesi, o yılın en iyi filmlerini ödüllendirişinde adilane bir yan var sanki. en azından oscar'lara şöyle bir bakan kişi son 80 yılda sinemanın geçirdiği değişimi, hakim anlayışı, belli başlı akımları gözlemleyebilir. ama müzikte öyle değil. oscar'ın müzikteki direkt karşılığı olan grammy'ler o yılın sağlıklı bir müzikal analizini yapmıyor hiçbir zaman.
burada derdim "sektör kendisini ödüllendiriyor, al gülüm ver gülüm yapıyorlar" demek veya klasik popülerlik eleştirisi döşenmek değil. ama 2007'nin sonundan 2008'in sonuna kadarki 12 aylık dönemin en önemli albümü "raising sand" miydi, adele, duffy, coldplay ve lil wayne dışında hiç mi kaydadeğer bir şey olmadı, ondan hiç emin değilim!
alanlara hak etmiyorlar diyemiyorum ama. adele'nin abartıldığını düşünsem de "chasing pavements" güzel şarkı. alison krauss ve robert plant ortaklığı "raising sand" tam grammy kulaklarına hitap eden, sıkı bir amerikana albümü. coldplay'in "viva la vida or death and all his friends"i nefis bir albüm ve jürinin u2 benzeri büyük rock sevdasına denk düşüyor.
dolayısıyla "müzik yarış atı değildir" diyen nick cave ile aynı pencereden bakmıyorum, ama grammy'ler her yıl şöyle bir bakıp kolaylıkla unuttuğum ödüller oluyor. ama "viva la vida"ya verdikleri "yılın şarkısı" ödülü de tam isabet olmuş, eklemeden geçemeyeceğim.
No comments:
Post a Comment