1990'lar sonunda r.e.m. hayranları arasında yapılan her ankette en az sevilen albüm "monster" çıkardı. asla bu kadar başarısız bir iş değil bu halbuki. iki başyapıtın arkasından geldiği için kafaları karıştırmış olmalı, öte yandan bambaşka bir sound'a sahip olduğu için de. ama zaten bu albüm bu yüzden çok güzel.
...
tam bir peter buck albümü bu, her şarkıda pedallarıyla oynuyor, gitarından bambaşka tonlar alıyor ve hiçbir r.e.m. albümünde olmadığı kadar gitar solosu var. stipe'ın vokali birçok şarkıda yoğun efekt arkasından duyuluyor. belki bazı şarkılar eski r.e.m. kafasıyla kaydedilseler çok da etkileyici olmayabilirler ama örneğin "what's the frequency, kenneth?," "i don't sleep, i dream," "crush with eyeliner" bu düzenlemelerle nefis tınlıyorlar. ikincisinde thurston moore'un back vokallerinin bulunması da manidar. r.e.m.'in en sonic youth albümü bu çünkü.
...
ayrıca albümün ikinci yarısı tüm r.e.m. kayıtları arasında en etkileyici olanlarından olmalı. "tongue" r.e.m.'in 90'larda yaptığı "tuhaf şarkı" ekolünden, nefis bir iş. stipe'ın falsetto vokali ve hammond birleşimi nefis. "bang and blame" grup tarihinin en başarılı single'larından birisi, "i took your name" hala konserlerde çalındığında tat veren bir parça. "let me in" ise albümün elması, ışıl ışıl parlıyor. kurt cobain anısına yazılmış olan şarkıda buck'ın kirli gitarları bir yağmur gibi yağıyor melodinin üzerine. "circus envy," "star 69"la birlikte albümün en zayıf şarkılarından, ama kapanıştaki "you" da nefis.
...
kim ne derse desin, r.e.m.'in en keyifli albümlerinden birisi "monster." bazı şarkılar konserlerde çalındığında da hala büyük tat veriyorlar. konser demirbaşı "what's the frequency, kenneth?" da değil sadece, farklı bir versiyonda çalınan "let me in" örneğin. hepsini geçelim, bir gömleğin rengini tanımlamak için "violent green" öbeğinin kullanıldığı bir şarkının olduğu albüm, sevilmez mi?
No comments:
Post a Comment