matthew bellamy'nin babası bir dönemin önemli grubu the tornadoes'ta çalıyormuş. 1962 çıkışlı 45'likleri "telstar" amerika'da bir numara olan ilk britanya işi olarak sonsuza dek müzik tarihinde yerini koruyacak. "telstar" kült bir space pop şarkısı olarak anılıyor. kimbilir, matthew'un kafasındaki uzay takıntısı belki de bunla alakalıdır. freud'a sormak lazım.
...yine de "black holes and revelations"a göre "the resistance"ta uzay mefhumu daha az yer tutuyor. "kargaşaya açım, haydi bunu barışçıl bir protestonun ötesine götürelim" diye isyan çığlıkları var "unnatural selection"da. "resistance"ta ise olanca romantikliğiyle "sevgi bizim direnişimizdir" diyor bellamy. "exogenesis" üçlemesini bir kenara koyarsak albümün ilk bakışta en dikkat çekici şarkısı "united states of eurasia (+collateral damage)." buradaki tartışmaya açık politik fikirler ise abd eski başkanı carter döneminde savunma bakanlığı yapmış zbigniew brzezinski'nin bir kitabından esinlenilmiş. yine de bu şarkının devasa epikliği ve kulaktan kaçması imkansız queen etkisi politik yanını gölgede bırakıyor. muse'un stadyum rock tutkusunu zaten biliyorduk ama ilk defa nihai stadyum rock grubu olan queen'e bu kadar yaklaşıyorlar. yine de şaşılacak şey değil. muse her zaman büyüklüğü sevmiştir: büyük sound'ları, büyük fikirler, büyük sahneleri. ama gözardı edilen bir nokta da var. bellamy diyor ki: "muse'la ilgili en büyük yanılgılardan birisi, insanların bizim 10 dakika sonra dünyanın yok olacağını düşünen ciddi adamlar olduğumuzu düşünmeleri." basçı chris wolstenholme da "... eurasia"nın queen kısmını kaydederken stüdyoda çok eğlendiklerini söylüyor.
...buna şaşmamak lazım. "the resistance"ın sound ve fikir anlamında olanca büyüklüğüne rağmen hafif anları da var. "undisclosed desires" "supermassive black hole"un devamı gibi, michael jackson'a bir saygı duruşu gibi. "i belong yo you"da da 1960'lar fransız chanson'lar havasını yeniden yaratmaya çalışıyorlar ve sonuna bir klarinet solo attıracak kadar da coşuyorlar! bir tek eğlencelik anlarla sınırlı değil şaşırtıcı direksiyon kırışlar. "eurasia"nın sonundaki "collateral damage" chopin'den emanet, yürek yaralayıcı bir pasaj.
...muse bu işte. büyük ve sıradışı bir şey yapmış olmanın hazzı değil bu sadece. müzikseverlik duygusu var bu adamlarda. günümüzün en deli dahilerinden bellamy'nin muhteşem gitarları bir iki adım geriye çekilse de, grubun konseptleri büyüklükten kırılsa da, politik mesajlar bazen az pişse de, "the resistance" bu yüzden, o eşsiz müzikseverlik duygusunu okşadığı için dinlemeye doyulmayan bir albüm.
çok leziz elinize sağlık. last.fm yılın en çok dinlenen albümlerini sıralıyor, muhtemelen the resistance 1 numara olacak, bekliyoruz. outsiderlıktan popülerliğe inanılmaz yükseldi adamlar, mıhteşem bir başarı öyküsü.
ReplyDelete