Friday, December 14, 2012

2012'nin en iyi albümleri

Bir yılın daha defterini dürüyoruz ve müzik seven insanların yaptığı gibi listeden listeye yuvarlanıyoruz. Daha Aralık ortasında pek çok kişinin bir liste yorgunluğu yaşadığını tahmin ediyorum. Ama bu benim de kalabalığa biraz daha katkı yapmamı engellemeyecek. Umarım ki bu kişisel liste okuyana keyif versin, şaşırtsın, belki dinlemediği bir iki albüme merak uyandırsın vs.
Yapan kişi tarafında ise liste yapmak keyiften çok yorgunluk demek. Son bir haftam 50'nin içine giremeyen albümler dolayısıyla suçlu hissetmeler geçti. Bu sabah bile eklemeler yapmaya devam etmekteydim. İçine koyamadığım albüm için kötü hissetmek kendini mi fazla ciddiye almak oluyor, yoksa müziği mi? Ben ikincisi olduğuna inanmak istiyorum.
Liste yorucu dedim, işi biraz daha karıştırmak için birer de şarkı seçtim, linke tıklayıp YouTube'dan dinleyebilirsiniz. Ve tabii dışarıda kalmasına gönlümün razı olmadığı bazı grupların adını andım, "bunu severseniz bunu da dinleyin" gibisinden.
İyi bir liste mi bilmiyorum ama iyi bir sene olduğu kesin. Zira bu listeyi 50'lik değil 120'lik de yapabilirdim. Sevdiğiniz albüm burada yoksa yorumla eklersiniz, makbule geçer.
Bugünden bakınca benim için 2012'nin en iyi albümleri bunlar işte.

50. DIIV - Oshin
The Cure’a öykünen reverb’lü gitarları, güçlü davulları ve neredeyse tamamen dışarıda bıraktığı vokalleriyle DIIV müthiş bir ses ve riff yağmuru sundu.
Dinleyin: Doused

49. JEFF The Brotherhood - Hypnotic Nights 
Weezer seviyorsanız hemen her yıl albüm yayınlamalarına karşın onları özlemişsinizdir (çünkü son kaydadeğer albümlerinden 10 yıl geçti). O zaman JEFF the Brotherhood'la tanışın, hemen kaynaşırsınız.
Dinleyin: Sixpack
Ayrıca: METZ - METZ

48. Liars - WIXIW
Her albümde değişmeyi beceren Liars bu kaydında kirli gitarları bir kenara bırakıp Radiohead-vari bir electronica'ya kaydı, her şey gibi bunu da iyi yaptı.
Dinleyin: No. 1 Against The Rush

47. Alt-J - An Awesome Wave
Yılın en tartışmalı gruplarından birisi Alt-J, ama tüm gürültünün uzağında bir debut için usta işi şarkılar ve şık bir sound işçiliği mevcut.
Dinleyin: Tessellate

46. The Mountain Goats - Transcendental Youth
Amerikan folk/rock'ının hakkı nadiren teslim edilen gruplarından The Mountain Goats sert akustiğini biraz yumuşattı, ama John Darnielle'in müthiş söz yazarlığı yerli yerinde.
Dinleyin: Harlem Roulette 

45. Ty Segall - Twins
Veli toplantısında gibi konuşmak gerekirse bu yıl en çok Ty Segall çalıştı. 12 aya sığdırdığı en iyi kayıtsa garaja sokulmuş The Beatles gibi tınlayan "Twins"ti.
Dinleyin: Thank God For Sinners
Ayrıca: Allah-Las - Allah-Las
44. Echo Lake - Wild Peace
Londralı Echo Lake çizgi dışına taşmayan ama tertemiz akıp giden dream popuyla pembe rüyalara fon oldu.
Dinleyin: In Dreams

43. Tame Impala - Lonerism 
Tame Impala "Lonerism"le Sgt. Pepper dönemi The Beatles psychedelic'ine yaklaşıp aynı zamanda taze kalınabileceğini gösterdi.
Dinleyin: Feels Like We Only Go Backwards
Ayrıca: Pond - Beard, Wives, Denim

42. Big Boi - Vicious Lies and Dangerous Rumors
Outkast'teki tek yaratıcının Big Boi olmadığını "Speakerboxx"tan bilmeyenler 2010'un en iyi hip hop kaydı "Sir Vicious"tan öğrenmişti. Yılın son günlerinde çıktığı için bir çok listenin dışında kalan albüm “hip hop at its exravagant best.”
Dinleyin: Mama Told Me

41. The Helio Sequence - Negotiations
Oregon’un hakkı verilmeyen indie pop/rock ikilisi yeni albümlerinde stadyum rock’ın az akla gelen James-Simple Minds kanalından sesleniyor.
Dinleyin: Hall of Mirrors

40. The Avett Brothers - The Carpenter
Mumford & Sons’ın zafer bayrağını açtığı haftalarda çıktığı için gölgede de kalsa Avett Biraderler’in en iyi albümü.
Dinleyin: Live And Die

39. The XX - Coexist 
Belki ilkinden yeterince farklı olmadığı için burun kıvrılabilir ama “Coexist” “ikinci albüm sendromu”ndan muzdarip olmadığı için güzel.
Ayrıca: Angels 
Dinleyin: Bat For Lashes - The Haunted Man

38. Cody ChesnuTT - Landing On A Hundred 
Geri dönüşler yılının en beklenmedik çıkışlarından birisi Cody ChesnuTT’tan geldi. Kaybolmuş bir yetenek olmanın direğinden dönen ChesnuTT klasik soul tadını hakkıyla veriyor. 
Dinleyin: That's Still Mama
Ayrıca: Michael Kiwanuka - Home Again

37. Green Day - ¡Uno! 
Green Day’in beş ayda yayınladığı üç albümün en iyisi, grubun inceltilmiş gitar sound’uyla rock’n’roll’a kaydığı ve hakkını verdiği bir iş.
Dinleyin: Oh Love 
Ayrıca: Feeder – Generation Breakdown

36. Patrick Watson - Adventures In Your Own Backyard
Klasik müzikten beslenen piyano tuşelerini müthiş orkestrasyon hamleleriyle süsleyen, şarkılarına kompozisyon demenin daha çok yakışacağı Patrick Watson'ın kaydı, dinledikçe gizemine daha çok varılan müthiş bir hikaye.
Dinleyin: Into Giants

35. Six Organs of Admittance - Ascent
2000’lerin hakkı verilmemiş gruplarından Comets On Fire’ı belki de zamanında siz de es geçmişsinizdir, olabilir. Comets On Fire artık yok ama lideri Ben Chasny eski ekibini yeni SOAT albümü için toplayınca kalın gitar riff’lerine, uzun enstrümantal pasajlara doyduk. Gitar sevenler kaçırmasın!
Dinleyin: Waswasa

34. Baroness - Yellow & Green
Duble albümlerin, epik kayıtların coştuğu yılda bile Baroness’in stoner’ı progresife kırdırdığı “Yellow & Green” ihtişamıyla parladı.
Dinleyin: Take My Bones Away

33. Mount Eerie - Clear Moon
Amerikan müzik sahnesinin en kendine has dehalarından Phil Elverum bu yıl çıkarttığı iki albümden “Clear Moon”da sessiz ve tekinsiz atmosferiyle vurdu.
Dinleyin: The Place Lives
Ayrıca: Sun Kil Moon - Among The Leaves

32. Jack White - Blunderbuss
10 yıldan fazladır elini attığı her projeyi altın eden Jack White'ın ilk solo albümünde şaşırtan bir şey yok. Tüm işleri gibi rock'n'roll, blues, folk ve Americana dersi "Blunderbuss."
Dinleyin: Freedom At 21

31. Spector - Enjoy It While It Lasts
Bu yıl ortalığı çok daha fazla yakıp yıkmasını bekliyordum Spector’ın. Kaiser Chiefs ve The Vaccines benzeri yakalayıcı debut’ları beni epeyce gaza getirdi çünkü.
Dinleyin: Chevy Thunder

30. Bill Fay - Life Is People
40 yıl aradan sonra çıkan ilk Bill Fay albümü görkemli değil ama ağırkanlı, klas bir geri dönüş.
Dinleyin: Never Ending Happening
Ayrıca: Bob Dylan - Tempest

29. Jessie Ware - Devotion
İlk albümüyle Mercury kazanma şerefini Alt-J’e kaptırmış olabilir ama etkileyici vokalleri, iyi şarkıları ve şık sound’uyla yarınlar Jessie Ware’in.
Dinleyin: Wildest Moments 
Ayrıca: Lianne La Havas – Is Your Love Big Enough?

28. Richard Hawley - Standing At The Sky’s Edge
Son yıllarını 1950’ler havalı crooner ballad’larıyla geçirmiş Richard Hawley görkemli ve epik bir gitar albümüne imza attı.
Dinleyin: Seek It

27. Kishi Bashi - 151a
Bu yılın -Türkiye'de- en çok dalga geçilen ismi Kishi Bashi, (adı isminin ilk harfi ve soyadı Ishibashi'den geliyor) bu yılın gördüğü en güzel şarkılardan birini ("Bright Whites") ve en umut verici çıkışını yaptı.
Dinleyin: Bright Whites

26. Swans - The Seer
Michael Gira’nın “Daha önceki her Swans albümünün, içinde bulunduğum, hayal ettiğim müziklerin son noktası” demesi üzerine sözüm yok.
Dinleyin: Mother of the World 

25. The Shins - Port Of Morrow
The Shins’ten umudu kesmek üzereydik ama James Mercer yeni topladığı ekibiyle şık bir “olgunluk dönemi” eseri vererek ikinci yarıya başladı.
Dinleyin: Simple Song

24. Dirty Projectors - Swing Lo Magellan
Şarkı formunun gittikçe zorlandığı bir dönemde Dirty Projectors da bir albümde 40 şarkılık fikir kullanan gruplardan. Atlanmamalı.
Dinleyin: Offspring Are Blank 

23. Cat Power - Sun
Chan Marshall’ın Cat Power müziğine dair bilinen her şeyi silip yeniden yazdığı “Sun” müthiş bir zafer.
Dinleyin: Cherokee

22. Sharon Van Etten - Tramp
Sharon Van Etten'ın kadife eldivenle yumruklama yeteneği var. İnce melodileriyle darmadağın edebiliyor. "Serpents," "Leonard" gibi şarkılarla az nakavt olmadık.
Dinleyin: Serpents

21. Frank Ocean - channel ORANGE
Frank Ocean hakkında yazıp malum blog yazısına atıfta bulunmayan olmadı. Ama Ocean sözlerindeki detaycılık, vokallerindeki vurgular ve prodüksiyonundaki eklektizmle çağdaş bir Stevie Wonder olarak cinsel yöneliminden çok daha fazla konuşulacak şeyi olan bir genç adam.
Dinleyin: Thinking About You
Ayrıca: Miguel - Kaleidoscope Dream

20. Edward Sharpe & The Magnetic Zeros - Here
Bu albümde bir “Home” olmadığı için hakkı yenmiş olabilir; izin vermeyin. “Here” grubun folk’unu ruhani bir çizgiye taşıdığı müthiş bir kayıt.
Dinleyin: Mayla

19. Bruce Springsteen - Wrecking Ball
“Amerika’nın sesi” Bruce Springsteen’in ekonomik kriz döneminde sokaktaki adamın derdine tercüman olduğu “Wrecking Ball” yine okyanus ötesinin halinin en iyi fotoğrafı.
Dinleyin: Wrecking Ball

18. Now, Now - Threads
Önce Now, Now Every Children olan isimleirni kısalttılar, sonra da hap gibi indie pop/rock şarkılarından oluşan “Threads”i ürettiler. Kazanan formül.
Dinleyin: Dead Oaks

17. Mumford & Sons - Babel
İngiltere’nin en iyi ihracatı, Amerika’da yılın en çok satan albümü ve dahası... Marcus Mumford ve dostları artık tirajla anılsa da, sevenleri kadar nefret edenleri de olsa “Babel” grubun sınıf atlayışını sadece satışıyla değil, hacmiyle de kanıtlayan bir albüm.
Dinleyin: I Will Wait

16. Macklemore & Ryan Lewis - The Heist
2012'de rap dünyası Rick Ross, Kendrick Lamar ve A$AP Rocky ile meşgulken Macklemore büyük bir şirketle çalışmadan da parlamayı başardı. Üstelik kafayı kızlar ve uyuşturucu ile yakmadan ve ciddi sosyal meselelere eğilerek ("Same Love" hip-hop'ın gördüğü en büyük homofobi karşıtı söylem olabilir). "The Heist" Beastie Boys ve Eminem'in yanında tüm zamanların en büyük beyaz rap albümlerinden biri.
Dinleyin: Same Love

15. Animal Collective - Centipede Hz
Kimileri için alışması zor olabilir ama bu yoğun sonik bombardımanın içinde klasik Animal Collective armonileri insanı vuruyor.
Dinleyin: Today's Supernatural

14. Best Coast - The Only Place
Bethany Cosentino bu albümden önce kim olduğuna dair sorulara daha çok kafa yordu, bu kafa karışıklığını yaşadığı yere sığmanın, onu sevmenin huzuruyla çakıştırıp harika şarkılar yazdı. Bobb Bruno’yla çaldı ve Jon Brion’la kaydetti, dinlemelere doyulmadı.
Dinleyin: The Only Place
Ayrıca: Sea Of Bees - Orangefarben

13. Japandroids - Celebration Rock
"Celebration Rock" havai fişeklerle başlıyor ve bitiyor. Aradaki 35 dakika içinde olan her şey gürültülü, coşkulu, çığlık çığlığa ve tutku dolu.
Dinleyin: The House That Heaven Built
Ayrıca: Nada Surf - The Stars Are Indifferent To Astronomy 

12. Neil Young & Crazy Horse - Psychedelic Pill
Epik albümlerden bahsederken Neil Young’ın yeri ayrı. METZ’in albüm bitirdiği noktada Young açılış şarkısını bitirmiş oluyor daha. Müthiş gitar pasajlarıyla çok sağlam albüm.
Dinleyin: Walk Like A Giant
Ayrıca: Patti Smith - Banga

11. Godspeed You! Black Emperor - 'Allelujah! Don't Bend! Ascend!
10 yıl aradan sonra gelen ilk GY!BE albümü post-rock’ın kendi klişelerine boğulduğu bir zamanda grubun karanlık ama yine de insani şiirleri -söz olmadan- yazabildiğini gösterdi.
Dinleyin: Mladic
Ayrıca: Sigur Ros - Valtari
 
10. Grimes - Visions
Claire Boucher’yi silik bir indie sanatçısı olmaktan çıkartıp indie’nin gözbebeği yapan “Visions”ın arkasında bolca acı var. Zira kendisi bu albümü kaydetmeden önce üç hafta kendini açlığa mahkum etmiş. Albümü ise bu öykünün aksine bir hiç de acıtıcı değil. 80’ler synth-pop müziğine deneysel bir tat kattığı ve onu bugüne değen bir şey yaptığı “Visions” hem etkileyici, hem dile dolanıcı şarkılarla dolu.
Dinleyin: Oblivion
Ayrıca: Sarah Jaffe - The Body Wins

9. Grizzly Bear - Shields
Belki "Veckatimest"le beklentilerinin birkaç katı büyümüş olmak Grizzly Bear'in işini zorlaştırabilirdi. Daha çok satmayı hedefleyip başka bir trene binebilirlerdi. Onlar daha az tercih edilen patikayı seçtiler, indie rock klişelerini bir kenara koydular ve 1970’ler psychedelia’sına dokunan eşsiz bir iş çıkarttılar.
Dinleyin: Yet Again

8. fun. - Some Nights 
2012 fun.’ın yılı oldu. The Format ile başladığı kariyerinde bir türlü dikiş tutturamayan Nate Ruess ve dostlarının muhteşem pop operası onları bu yılın en çok parlayan indie grubu yaptı. Queen’in ihtişamına yakışacak bir pop operaydı “Some Nights;” bir melodi bombardımanı ve 2012'nin hüzünlü ama sonu mutlu biten masalıydı.
Dinleyin: We Are Young
Ayrıca: Passion Pit - Gossamer

7. Crystal Castles - III
Chiptune’u bir kenara bırakıp karanlık Euro disco tınılarına yer veren, vokallerde de punk’ın yerine goth’a kayan Crystal Castles’ın dönüşümü yılın en şık ters köşelerindendi. Grubun karamsar politik söyleminin daha çok altını çizmeye başlaması da onları sıradan bir dans ikilisi olmanın çok ötesine taşıdı. 
Dinleyin: Plague

6. Chromatics - Kill For Love
Chromatics acelesi olmayan insanlara göre bir müzik yapıyor. Gözlerinizi kapatıp dinlediğinizde “Drive”da Ryan Gosling’in arabasının içinde bulmanız işten değil. Sadece soğuk 80’ler atmosferinde değil, “Aşk için öldürme” kümesinde de kesişiyorlar.
Dinleyin: Candy

5. The Maccabees - Given To The Wild
Yılın en ilgi çekici dönüşüm hikayelerinden birisi The Maccabees'in hiper-enerjik rock'n'roll şarkılarından atmosferik gitar müziğine kayışıydı. "Given To The Wild" yılın en başından sonuna bıkmadan dinlendi. The Maccabees yarın müziği bıraksa bile sadece "Ayla" gibi bir şarkı yazabildiği için hep iyi hatırlanacak artık.
Dinleyin: Ayla

4. M Ward - A Wasteland Companion
M. Ward hep iyi bir şarkı yazarıydı, kötü iş yapmamıştı ama hiçbir işi de “A Wasteland Companion” kadar vurucu değildi. Bu albüm öyle yeri göğü inletecek, rock’ın sınırlarını genişletecek bir kayıt değil. Ama çok samimi, çok içten, çok keskin ve çok duygusal. İnce gözlemlerle yazılmış sözler ve doğrudan kalbe inen melodilerle adı gibi yarenlik edebilen bir kayıt.
Dinleyin: Primitive Girl
Ayrıca: Jake Bugg - Jake Bugg

3. Beach House - Bloom
Şimdiden pek çok dreampop grubunu etkilemiş, sanatsal anlamda günümüzün en mühim gruplarından birisi Beach House. Daha önce anlatmaya çalıştığım gibi, her şarkısında daha önce adını koymayı bırakın, yaşandığını hatırlamadığım, var olduğundan emin olmadığım an(ı)lara götürüp oraya bırakıyorlar. Tanımlayamıyorum ve bunu çok seviyorum.
Dinleyin: Wild

2. Norah Jones - Little Broken Hearts
Kendini yeniden keşfedenlerin yılıydı bu: Cat Power, Grizzly Bear veya hatta Neil Young. Norah Jones’un Danger Mouse’la yaptığı iş ise diğerlerinden daha cesurdu. Caz, blues ve folku tamamen bir kenara bırakıp indie pop’a kayması cesaret gerektiren bir işti. Ama Jones ve Burton bu işi müthiş kıvırdılar. Her şarkısı kompozisyon ve prodüsiyon anlamında incelenmesi gereken “Little Broken Hearts” aynı zamanda Jones’un hala tam atlatamadığı bir aşkın ölümüne ağıt dolu sözlerle de sivriliyor.
Dinleyin: Say Goodbye


1. Fiona Apple - The Idler Wheel Is Wiser Than the Driver of the Screw and Whipping Cords Will Serve You More Than Ropes Will Ever Do
Geri dönüşler, kendini yeniden keşfedişler ve “albüm gibi albümler” yılı dedik 2012 için. Bir kayıt bunların hepsini yerine getirdi. Fiona Apple yedi yıl aradan sonra çıkarttığı ilk albümde yine kendinden başka kimseyi dinlemedi, kendinden başka kimseye benzemeyen bir albüm yaptı. Belki dikkatsiz kulaklara bilinç ve melodi akışı gibi gelebilecek bir kayıttı, ama kompozisyon, vokal performansı ve sound anlamında büyüleyici bir çalışma vardı ortada. Belki açılış şarkısı ‘Every Single Night,’ oyunbaz piyanolarıyla ‘Periphery’ ve dilinize dolanması kaçınılmaz olan mükemmel ‘Hot Knife’ dışında ilk dinleyişte ayırt etmesi kolay olmayan şarkılarla örülüydü “The Idler Wheel…” ama ilk dinleyişten sonra bir kenara bırakılamadı. Yıl içerisinde huşu içerisinde bu albüme döndüm hep, Fiona’nın her gece beyniyle girdiği savaşa tanık oldum, “İstediğimizi yapabiliriz” deyişiyle güç buldum, onunla birlikte Largo’ya gidip birer içki içtim. Çok sevdim, çok sevdim, yıllarca da seveceğim.
Dinleyin: Every Single Night

6 comments:

  1. Öncelikle teşekkürler. Dry the River, Paul Banks, The Vaccines ve Band of Horses'ın albümleri de fena işler değildi. Hatta belki Imagine Dragons'un Night Visions'ı.

    ReplyDelete
  2. Lotus Plaza, Django Django, Tindersticks

    ReplyDelete
  3. İncelenmek ve dinlenmek üzere sıraya eklendi..

    ReplyDelete
  4. çok teşekkürler linkler için !!

    ReplyDelete
  5. blue jeandaki fiona apple yazınız çok iyiydi. gidip 70 lira veresim geldi albümün o özel versiyonuna :d everysingle night ı ilk duyduğum zamanı unutamıyorum bende

    ReplyDelete