İngiliz dans müzik
sahnesinin son yıllardaki en hızlı yükselen ismi Example bu akşam Çeşme
Babylon Aya Yorgi’de Soundgarden festivalinde çalacak. Performansı öncesi yaptığım röportajı okumanın zamanıdır.
(Bu röportaj Blue Jean Ağustos sayısında yayınlandı)
Türkiye’de ilk defa
çalacaksın. Konserle ilgili beklentilerin var mı?
Türkiye’ye
daha önce hiç gelmedim ama twitter ve Facebook’ta beni Türkiye’ye çağıran pek
çok yorum okudum o yüzden hayranlarımı göreceğim için heyecanlıyım diyebilirim.
Turnede vaktini
nasıl geçirirsin? Okur musun, oyun mu oynarsın, yoksa uyur musun?
Uyumayı
seviyorum! Biraz egzersiz yapmak da iyi gelir. Mümkün olduğunca spor yapar ve
koşarım. Çok da film izleriz bir de. Bazen otobüsle uzun yola gidiyorsak beşi
bulduğu olur.
Yeni bir Example albümü
yolda. “Playing in the Shadows” gibi hit dolu bir kayıt mı olacak yoksa biraz
değişiklik var mı?
Kesinlikle
hitler var. Hatta çok fazla var - umarım!
Üç kelimede nasıl
tanımlarsın yeni albümü?
Gitarlı,
epik ve duygusal.
Yaptığın ortak çalışmalarınla
tanınıyorsun. Birlikte çalışmayı isteyip de reddedildiğin kimse oldu mu?
Hayır.
Sorduğum herkes evet dedi. Sanırım şanslıyım.
Hayallerindeki ortak
çalışma kiminle olurdu?
William
Orbit’le çalışmak isterdim. Eğer onu tanımıyorsanız Google’da aratın.
Önceki ay 30 yaşına
girdin. Hayatında bir değişiklik yarattı mı?
Aynı
şekilde yaşıyorum ama artık sadece anı yaşamaktansa geleceğimi daha çok
düşünüyorum.
‘Stay Awake’te
“Karmakarışık kuşak”tan bahsediyorsun. Bugünün gençliği için neden böyle bir
tanımlamayı uygun gördün? Hangi anlamda “karmakarışık” olduğunu düşünüyorsun?
Her
kuşağın kendine özgü sorunları olmuştur. Bazı kuşaklar için esrardı, diğerleri
için LSD, bazıları için ecstasy’ydi. Şimdi İngiltere’de sanırım reşit
olmayanlar arasında alkol kullanımı ve genç yaşta hamilelik çok yaygın. Ama
‘Stay Awake’ bu sorunu anlatmıyor. Daha genel bir konu.
'Kültürel bir hareket'
'Kültürel bir hareket'
Videoların çok yaratıcı.
Fikirleri sen mi üretiyorsun yoksa yönetmene mi bırakıyorsun?
Fikirleri ben buluyorum ve
sonra yönetmenle geliştiriyoruz. Zaten Adam Powell yakın arkadaşım ve son dört
klibimi o çekti.
The Wanted için bir şarkı
yazdın. Başka bir grup için yazmak için tarzını değiştirdin mi?
Evet.
Sözlere yaklaşımım tamamen değişti. Başkası için yazdığımda kişisel yazmıyorum.
Ama melodiler yanılgıya yer bırakmayacak şekilde bana ait.
Yaratım sürecin nasıl?
Ritmlerle mi başlarsın, yoksa sound’la mı, melodilerle mi, sözlerle mi?
Her
zaman şarkının ismiyle başlarım. Sonra ona doğru müziği yazarım. Sonra vokal
melodisini bulurum. Sözler en son gelir.
İngiliz dans müzik
sahnesi hep çok aktif olmasına karşın Amerikan pazarının dans müziği ve
dubstep’e yeni yeni uyandığını görüyoruz. Skrillex ve Deadmau5 gibi isimler
popülerleşiyorlar. Bu patlama hakkında ne düşünüyorsun? Bu hareket senin de
Amerika’da yolunu açar mı, ne dersin?
Amerika’da
olan kültürel bir hareket. Benim müziğime de Amerika’dan bir ilgi var ama talep
çok büyümeden oraya turneye gitmeyeceğim. Calvin Harris ve Flux Pavilion gibi
Britanyalı isimler de Amerika’da popülerleşmeye başladılar.
Şu ana kadar 2012’nin en
iyi single’ı hangisi?
Calvin
Harris ve benim yaptığımız ‘We'll Be Coming Back.’
Müzik için ana esin
kaynağın ne?
Gerçek
hayat. Grunge. Hip hop. Dans.
No comments:
Post a Comment