
...
dinlemeye başladım... ve sadece üç şarkı dayanabildim. bu blog'un adı çekme kaset, ama bu kadar düşük ses kalitesini kaldırmıyor artık kulaklarımız. aklınıza gelen en kötü kayıtlı kasedi düşünün, öyle bir ayarda. "yeter" dedim, hem albüme, hem de kulağıma yazık etmenin anlamı yoktu.
ben böylesine basit bir tercih yapıp albümün resmi çıkış tarihini bekledim ama interpol'ün diehard hayranları kara kara düşünmeye başladı. argümanları şu: kötü br kayıtla ortaya düşen ve zaten alışması zor bir albüm olacağı söylenen "interpol," grup için çok kötü bir referans oluşturacak. haksız değiller. piyasaya erken düşmüş bazı albümlerin grupların işini nasıl kolaylaştırdığını yazmıştık daha önce burada. interpol için ise bir sıkıntı yaratacağı muhakkak.
...
galiba interpol hayranlarını karamsarlığa iten tek sebep bu "sızma" değil. daha iki ay önce carlos d. ayrılmıştı gruptan. interpol'ün zarif ve imajına kraftwerk'vari bir soğukluk katan adamdı carlos. onun yokluğunda david pajo (slint) ve brandon curtis (secret machines) gibi iki klas basçı konserlerde çalacaklar ama uzun vadede carlos'un yeri dolar mı, onu kestirmek zor.
bir de "antics" ve "our love to admire"ın arkasından göreceli bir profil düşmesi yaşandığını, amerika'da birçok indie rock grubu artık billboard'da at koşturur, festivallerin headliner'lığını yaparken interpol'ün 2000'lerin başındaki konumundan uzaklaştığını düşünüyor hayranlar. biz karamsarlığa kapılmayalım yine, ama "bu yaz sadece üç konserleri sold-out oldu ki ikisinde u2'nun ön grubuydular" diye sızlanan hayranların sesleri de aklımızın bir köşesinde dursun şimdilik.
No comments:
Post a Comment