son günlerim hep ziyaretlerle geçiyor. beş ay önce vedalaştığım insanlarla görüşüyorum. sanki zaman hiç geçmemiş gibi. aradaki beş ayı van'ın ufacık bir ilçesinde (evet, tam da birkaç gündür haberlerde yer alan o taburda) geçirdiğimi unutuyorum hızla. tuhaf bir psikoloji askerlik. içindeyken zamanın geçişini her bir saniyesine kadar yaşıyorsunuz. bittiğinde ise sanki bir uyku haliymiş gibi bulanık geliyor, iki hafta öncesine kadar yaşadığınız, alışmaya çalıştığınız yeri hemen unutabiliyorsunuz. iyi ki unutuyorsunuz gerçi...
...
neyse, öncesi kendisinden de zor sayılabilecek askerlik evresini kafa ve fizik olarak sağ salim atlattığım için mutluyum. üç aşağı beş yukarı hayatımı bıraktığım gibi bulduğuma da...
...
şunu belirtmem lazım ki, o hayatın önemli parçalarından birisi çekme kaset. benim yokluğumda fırat ve selmin harika yazılarıyla blogu ayakta tutmaya devam ettiler. tacım da mükemmel performansıyla çekme kaset'in blue jean'de de varlığını sürdürmesini sağladı. sayelerinde uzaktan da olsa yazılarıyla "burada" hissettim, takip edenlerin varlığını görünce de kasetin dönmeye devam edişine sevindim. madem özgürüm nihayet, artık ben de kafa şişirmeye başlayabilirim. sıkı bir sinema, müzik, spor, tv, eğlence, yani kısaca "hayat" kürüne ihtiyacım olduğu kesin tabii ki, her ne kadar geride kalan aylarda asker ortalamalarına göre internete erişimim mümkün olabildiyse de...
...
takip edenlere, güzel dileklerini aktaranlara sevgiler. tekrar başlayabiliriz, kaldığımız yerden. geri dönüşe fon müziği de u2'dan gelsin, konuyla alakalı olarak: "a sort of homecoming."
Gecmis olsun:)
ReplyDeleteHoşgeldin.
ReplyDeletehadi bakalım doldur şu sayfaları artık, sensiz öksüz kaldılar epey :)
ReplyDelete::) hosgeldiinnnnn iyi ki de geldin!!!!!! takipteyiz eheh
ReplyDeleteResim çok manyak
ReplyDelete