Siradan hayatinin siradan bir gunu.. ya da siradisi hayatinin muhtesem olceklerde siradisi bir gunu..
Tercihin ilk secenek..
Kanepede uzanmis televizyon izliyorsun, agzin da bos durmuyor elin de, bir yandan kanal degistirirken diger yandan bir seyler atistiriyorsun, gozunu ekrandan ayirmamaya gayret ederek tabi ki.. reklamlarda kalkip milyonlarca saattir acik olan bilgisayarina bakiyorsun, hayatina ufak tefek renkler katacak yeni birseyler var mi diye, yeni bir mail, bir mesaj; ya da diger siradan insanlardaki siradan degisikliklere bakmakla yetiniyorsun, yetinmek zorunda kaliyorsun..
Bombos gecirdigini biliyorsun o saatleri, ama “nasil olsa daha iyi birsey yapamayacagina” dair kanaatin saglam, ikna ediyorsun yine kendini, devam ediyorsun yuzmeye sevimli bosluklarda.. sonra sacma sapan bir haber, sacma sapan bir bilgi silsilesi carpiyor yuzune birdenbire, uzaklardan..
“neden simdi, neden ogreniyorum ben bunlari yillar sonra.. yillar sonra onun hakkinda bilmem gerekenler bunlar miydi..”
Hem icindeki hem de etrafindaki bosluk icine dusmek uzere oldugun dipsiz bir kuyuya donusuyor birden.. belki de dusuyorsun yavas yavas, kim bilir..
“Kotu, cok kotu.. neden boyle, neden o, neden bu kadar erken.. kahretsin..”
Elinden birsey gelir mi acaba, gelmez herhalde, kimsin ki sen sonucta, ne yapabilirsin.. onun icin kimsin, o senin icin ne.. anlamsiz hayatina anlam katmaya mi calisiyorsun yoksa sadece.. icindeki huznun nedeni ne, o surekli acinin kaynagi ne.. neden mutluluklarin saniyelerle olculuyor.. neden gozlerin daha sik dolar oldu yaslandikca.. neyi telafi etmeye calisiyorsun peki.. ne gececek eline.. sart mi birsey gecmesi..
“Neden uzgun bu kadar.. tamam, biliyorum neden uzgun oldugunu, ama neden uzgun olmasi gerekiyor ki.. paylasabilir miyim onun huznunu.. benimkilere katabilir miyim bir kismini.. o kaldiramaz bu kadarini, cok gucsuz, hep oyleydi..”
Rahatliga veda ettin artik kesin bir bicimde, icinde yeni bir huzursuzluk, kolay kolay dinmeyecek yeni bir aci var.. bununla yasamayi ogrenmen gerekiyor.. ogreniyor musun..
guzel bir blog. daha sik yazmanizi isterdim.
ReplyDelete"neden mutluluklarin saniyelerle olculuyor.."
porno for pyros, sadness isimli sarkisinda bu soruya "cunku o bir bulut" diyerek cevap veriyor.
"fuel and release. happiness is good for an hour." da diyor ayrica.