Friday, September 28, 2007

Mahalle Baskisi

Son gunlerin populer konusu mahalle baskisi hakkinda da birkac sey soylemek geldi icimden..

Hangi ulkede yasiyoruz? Sanirim Turkiye.. Bu ulkeyi hepimiz az cok taniriz degil mi, sonucta cogumuz bu toplumun icinden ciktik ve bu insanlarla birlikte yasiyoruz. Tarihimizden de haberimiz vardir, bu topraklarda su ana kadar olan bitenleri biliyoruz az cok.. Peki, nedir o halde bu "mahalle baskisi" soylemi? Deniyor ki son yillarda mahelle giderek artan bir sekilde insanlari baski altina almaya basladi ve eger yeni anayasa ongoruldugu sekilde gerceklesirse yakin bir gelecekte Malezya'daki gibi donusum gecirmemiz kuvvetle muhtemel.. Simdi, kisaca soylemem gerekirse, sanirim bazilarimiz Iskandinav ulkelerinde falan yasadiklari yanilsamasi icindeler uzun bir suredir, cunku bu tartisilanlara baska bir anlam vermem gercekten guc.

Bu ulke, genel olarak din kurumunun, ozel olarak da Islam'in etkisini yogun bir bicimde hisseden bir ulke.. Toplumun bilmem kacinin musluman olmasi hic onemli degil, onemli olan dinin topluma derinlemesine yayilma derecesi, ve gorebildigim kadariyla bu epey ileri bir seviyede. Turkiye toplumu sekulerlesme surecinden tam anlamiyla gecebilmis bir toplum degil; laiklik ilkesi ulus-devlet ve batililasma devrimi kapsaminda tepeden dayatilmis bir ilke ve boyle bir ilkeyle ancak belli bir oranda ve belli alanlarda toplumda ve siyasette dinin etkisi azaltilabilir. Laiklik uygulamasinin demokratiklesme ve insan haklari konularinda elbette oldukca onemli
katkilari olmustur, ancak ne yazik ki dogasi geregi tam anlamiyla kendini tamamlayamamistir ve toplum tarafindan yeterince sindirilemedigi gorulmektedir; bir insanin ya da bir kurumun laikligi ozumsedigini soylemesi bunun dogru oldugu anlamina gelmez.. Turkiye'de toplum, bireyler uzerinde her zaman dine dayali bir baski olusturagelmistir.

Bu toplumsal bir gercekliktir; din kurumu tarih boyunca insan yasamlarini ve insan davranislarini belli olculerde kontrol etmeye ve sinirlar cizmeye calismistir ve belki de tum totaliter rejimlerden daha basarali olmustur bu konuda - hem bu rejimlerde hem de dinde "kutsal" kavrami bu acidan incelenmeye degerdir. Toplumsal yasamda dinin agirligi belki baska hicbir seyle karsilastirilamayacak kadar fazladir bu nedenle. Ve anlasilacagi uzere, din, mahalle gibi mikro birimlere gelmeden once, toplumsal duzeyde, makro bir baski kaynagidir; ayri olarak cemaat baskisi incelenebilir (ki fransizcadaki “communauté” kelimesinin daha oturdugu kanaatindeyim buraya), ama anladigim kadariyla mahalle baskisindan kastedilen toplumsal baskidan baksa birsey degil.

Konuyu fazla dagitmayayim: Kendimizi kandirmayalim, Turkiye her zaman boyle bir ulkeydi. Topluma dayatilan ve yasaklarla desteklenen bir laiklikle Bati’nin esit bir parcasi oldugumuz yanilsamasi gorebildigim kadariyla bizi bu korluge ve “unutkanliga” surukluyor. Ayrica unutmamak gerekir ki dine dayali toplumsal baski Bati ulkelerinde de sosyolojik bir gercekliktir (bizi onlardan ayiran, onlarin, ozellikle de anglo sakson toplumlarin, sekulerlesme tecrubesine sahip olmamamizdir; bu tecrube sozu edilen toplumlarin dinden bagimsizlasmalarinin bir evrim yumusakliginda gerceklesmis olmasidir, bu da dogal olarak daha saglam temeller demektir). Evet, Turkiye maalesef hep boyleydi, insanlar din ugruna kesildi, yakildi, iskence gordu; sirf dogduklari topraklarda yasayabilmek icin din degistirmek zorunda kaldi milyonlarca insan.. Aleviler, Ortodokslar, solcular, ateistler ve daha niceleri yuzyillar boyunca rahat edemeden yasadilar burada.. Maras, Corum, Sivas, Malatya katliamlari sadece one cikan ornekler..

Simdi, tum bunlar ortadayken, bu hafizasizlik da nereden cikti.. Aslinda biliyoruz nereden ciktigini, kitlesel hafiza kaybiyle unlu bir toplumda bundan dogal ne olabilir ki.. Oruc tutmadigi icin okul kantininde dovulen ogrenciler ve onlari doven diger ogrenciler havadan mi geldiler buraya? AKP onlari Malezya’dan mi ithal etti acaba? Din motifi tarihimiz boyunca hemen hemen her siyasi parti tarafindan kullanilmisken neden simdi bu tantana..

Serif Mardin’i adam gibi dinlemeyenler, ya da dinlemek istemeyenler tabi ki kendi istedikleri yone cekecekler soylediklerini. “Carpitma” dunyanin en eski gelenegidir belki de, kim bilir.. Mardin riskten bahsediyor.. “Demokrasi risktir” diyor.. “Korkmaktan korkmamak lazim” diyor.. Dogru soyluyor, cunku demokrasi boyle birsey.. Istemediklerimiz iktidara gelince korku pompalayip gerilim yaratmak degil demokrasi, saygiyla yapilanlari izlemek, sonuclari beklemek bir yerde. Ama saf saf yuzyillarin kazanimlarinin eriyip gitmesini beklemek de degil.. Toplumsal muhalefet kanallari her zaman acik olmali demokratik bir rejimde.. Yurutmeyi dengeleyecek mekanizmalarin saglikli bir sekilde calistigindan emin olunmali.. 2004’te hukumetin zina yasasini nasil cikaramadigini hatirlayin..

Ben hem siyasi hem de dini goruslerimi goz onunde bulunduracak olursam tahminen azinligin da azinligi bir konumdayim bu ulkede.. Korku tuccarlarina bakilacak olursa en cok korkmasi gerekenlerden biriyim.. Ve evet, tabi ki korkuyorum; neoliberal politikalardan korkuyorum, onlarin yolactigi adaletsizliklerden, acliktan, yoksulluktan korkuyorum.. kuresel isinmadan korkuyorum, dev gibi jiplerden korkuyorum, nukleer santrallerden korkuyorum.. savaslardan korkuyorum, asker olmaktan korkuyorum.. mutsuz olmaktan korkuyorum, istedigim isi yapamamaktan, bunalmaktan korkuyorum, keyifsiz bir hayattan korkuyorum.. ve evet, seriattan da korkuyorum, beni baski altina alabilecek herseyden korktugum gibi.. Iktidar partisine karsiyim evet, ama ekonomi, enerji, kultur ve insan haklari politikalari yuzunden karsiyim.. sag bir parti oldugu icin karsiyim.. bunun icin sokaklara dokulmeye hazirim.. Eger ileride ulkemi Islam’in kurallarinin hukum surdugu bir noktaya goturmege calisirlarsa buna da tum gucumle karsi koyarim.. Ama su anda boyle birsey gormuyorum, ve felaket tellallarina da papuc birakmayacak kadar olgun oldugumu dusunuyorum.. Kimse bana neden korkup neden korkmayacagimi soyleyemez!

Puff, simdi baktim yazdiklarima da, baslangicta bu kadar uzun yazacagimi dusunmemistim.. Umarim daginik olmamistir.. Her neyse, sevgiler, saygilar..

Ah unutmadan, birkac yazi/makale: Murat Belge'den "Esrarengiz "Mahalle" Gucleri", Yildirim Turker'den "Oy Mahalle Mahalle!", H. Gokhan Ozgun'den "Serif Mardin ve Ayse Arman Meselesi" ve Zeynep Gambetti'den "Mahalle Baskisi".



(evet, Radikal hala ise yariyor:))

No comments:

Post a Comment